30 Temmuz 2013 Salı

En nihayetinde Cuma sabahı ( 2 Ağustos )  yolculuk başlıyor. Özhan ve ben geçtiğimiz cumartesi ve pazar Urla'da son detayları netleştirdik. Yanımıza alacaklarımız, göreceğimiz yerlerin GPS koordinatları, yol güzergahı vs. Şimdi heyecanla Cuma sabahını bekliyorum. Şahane bir yolculuk olacağından eminim, kazasız belasız sağ salim dönmeyi umuyorum. Sağlıcakla kalın.

6 Temmuz 2013 Cumartesi

En iyi yolcu

incubus caliyor, love hurts.

"en iyi yolcu, iz birakmayandir".

yok foto falan.. bakinma bosuna.

24 Mayıs 2013 Cuma

TENERE 660 - 20.000 Km Bakımı

Merhaba,

Motosikleti aldığım günden bu güne 2000 km'nin üzerinde kullanmışım. Bunun içinde Fethiye-Kaş ve Fethiye-Datça eğitim sürüşleri de var. Bir yandan motosikleti tanıma süreci, bir yandan eğitim epey zorlandım. Motosiklet bakımından sonra sanki motosiklet de ben de rahatladık. Şimdi daha hakim kullanabiliyorum. Motosikletin gaza ve frene gösterdiği tepki sürüşü kolaylaştırıyor. Bu yüzden ustanın da tavsiyesi ile bakımdan sonra korkma 15-20 bin km sür denilen XT660Z Tenere'm için her 5 bin km'de bir bakım kararı aldım.




Arka fren bitik kullanmışım meğersem, daha çabuk durabiliyormuş motor :)). Brenta balata. 
Motul zincir yağı ile zinciri her 300-500 km de bir yağlıyorum. Ustadan bu konuda övgü aldım. 
(Kaşlı Motor - Fethiye Necmi Usta)



Motorun sesi güzelleşti 2 litre 15-50 Shell Ultra yağ koyduk. Yağ Filtresi değiştirildi "EMGO".
Hava filtresi temizlendi, önlere 2 adet led gündüz farı eklendi, arka bagajlara reflektör yapıştırılarak, görünürlük arttırıldı.

.

Motorsikletin radyatörünü boşalttık ve organik antifiriz koyduk. Neye yaradığını bilmesem de organik kelimesi sempatik geldi. Ön farın lambasını daha güçlü olanı ile değiştirdik. "Osram H7 Silverstar %50 fazla ışık"  gerçektende kısalar fark etti yolu epey aydınlatıyor.

Bujilerim iridyum bujiymiş, yakıt konusunda 100 km'de 5 litre civarı yakıyor. Yüksek devirli kullanımlarda 6 litreye kadar çıkıyor.
Sonuç olarak; trafikte çok daha farkedilir olduk, motosiklet hızlanma ve durmaya karşı daha hızlı tepki verir oldu. A'dan Z'ye yola hazır hale geldik. Şimdi 31 Mayıs İzmir 1 gün Özhan'la kaldıktan sonra oradan Assos'a gitmeye ve 1 gün kaldıktan sonra Assos'dan 600 Km 1 günde Fethiye'ye dönmeye hazırım.

Ezgin TAN - 27/05/2013 - Fethiye

"Ne güzeldi yollarda olmak şimdi."



"geldiğimizde otlar yemyeşildi
ve kuzeydeydi güneş
kömür deposu boşaldı işte
mamaka (ğa) sonbahar geldi

güneş altında tutsaklar
geçen sonbahara bakıyorlar
şirin mi şirin gecekondu evleri
samsun asfaltında otomobiller
ne güzeldir yollarda olmak şimdi....."







Motorsiklet ile yol üstüne...

Yol bitmeyecekmiş gibi sürmek lazım, bakmadan arkana.
Benden beslenen sıkıtılarım, bensiz kalsın kurusun. 
Gelince bir çul sereceksin, kurumuş dertlerin  üstüne.
Yolun yorgunluğunu çul üstüne uzanırsan unutursun.

Yol yapmak lazım, rüzgarını göğsüne alarak hayatın, 
Dudakların kurusun korkma bas gaza,
Uzaklaştıkça çemberin başlangıç noktasına,
Tazelenir gülüşün, ne dert kalır ne de tasa.

Ezgin Tan
24/05/2013


15 Mayıs 2013 Çarşamba

Yolculuk öncesi hazırlıklar - OMM Eğitimi - Fethiye

Öncelikle 20 yıldır motosiklet kullandığımı belirtmek isterim. A2 ehliyetimin ne kadar vasıfsız olduğunu OMM kursuna katılınca fark ettim. Motosikleti vitese geçirip yürütebilmek bizi maalesef motosiklet sürücüsü yapıyor. Detaylı bilgilerini www.ommriders.com'dan alabileceğiniz eğitimlerin çok faydalı olduğunu önemle belirtmek istiyorum. Dünyada adım atmadık yer bırakmamış binicilerin de öğrenebilecekleri bir şeyleri muhakkak vardır, aynı zamanda muhakkak eğitimlere katkıları da olacaktır. Fethiye Salı Pazarı'nda trafiğe kapalı alanda eğitimimizin ilk ayağını tamamladık, OMM'den Engin Balaban eğitmenimdi ve çok keyif aldım. Fethiye bölgesi için direk temas kurabileceğiniz Osman Geniş abimiz yollara bir fazla eğitimli sürücü kazandırma adına bu eğitimin organizasyonu için önayak oldu. Kendisine de buradan teşekkürlerimi iletiyorum.

Sevgili arkadaşım Özhan'la başladığımız "Beyaz Sayfa" maceramızın şimdiden hayatıma kattığı renklerden büyük haz duyuyorum. Umarım ulaşabildiğimiz bir şeyler olur ve dünyaya mutlu olmanın bir anahtarını da biz kazandırırız.



 
Erhan Büyük, tüm aksesuarları ile birlikte Tenere'mi aldığım 
sonradan kaynaştığım, tanıştığımıza çok memnun olduğum güzel bir insan.

Engin Balaban ile eğitim sırasında.

Güneşin altında, yorucu ve korumaların terden üstünüze yapışmış halde aldığınız eğitim keyif verir mi?  Verir. Öğrenciyken derslerden bu derece keyif alsam profesör olurdum : ))

12 Mayıs 2013 Pazar

Suzuki V-Strom 650

2012 öncesine kadar DL650 olarak da bilinen Suzuki'nin bu 647cc'lik modeli, yurdumuzda epeyce tutuldu. Aynı modelin 1000cc'lik modeli de Türkiye'de 2010'a kadar satılmaya devam ediyordu. Sonra Suzuki Türkiye'nin aldığı bir kararla sadece DL650'ler Türkiye'ye getirilir oldu.


2004-2011 Suzuki DL650 V-Strom


Suzuki DL1000 V-Strom


Suzuki ilk V-Strom modelini 2004 yılında piyasaya sundu. "Dual purpose" yani çift amaçlı olarak lanse edilen bu model, enjeksiyonlu, aluminyum şaseli ve V motor yapısında olup, aslen Suzuki SV650'nin motoru bloğu uzerine ufak bir kaç rutuşa sahip bir motor bloğundan alır gücünü. Moturun teknik detaylarına fazla girmeyeceğim. Zira bu detaylar internetten ve Suzuki'nin resmi sayfasından rahatlıkla bulunabilinir.

Daha çok asfalt sürüsü için tasarlanmıs motor, enduro sınıfında olmasa da bu sınıfa teğet geçen motordur. Çift silindiri, sürüş pozisyonu, sürüş konforu, krenaj yapısı, 2012 sonrası modeller için standart olan ABS tertibatı, döküm jantları ile asfaltta inanılmaz bir sürüs keyfi sağlasa da 19" ön tekeri, görece yüksek torku, yerden yüksekliği, ve yine fazla plastik aksamı olmaması ile enduro sınıfının da teğetinden geçmektedir. 

2004'te üretilmeye başlanan bu motor, 2007'de silindir başına çift buji, ABS seçeneği, gibi ufak tefek modifikasyonlarla 2006 öncesi modellerinden ayrılacak olsa da esas değişimi 2012 yaşadı V-Strom modeli. 650 cc'lik modelindeki temel hatlar korunmasına karsın kasasında epeyce değişikliğe gidildi. Kafa krenaji daha ufak ve dar olan, depo altı krenajı nerdeyse kaldırılan, ön farları daha küçülmüş, koltuğu ve gösterge paneli tamamen yenilenmiş, benzin deposu 2 L yakın ufaltılan bir model çıktı karşimiza. Motor aksamı ile fazla oynanmamış olması, motor mühendisliğinin ne kadar sağlam ve güvenilir olduğunun gostergesiydi. 1000 cc'lik modeli kasa olarak aynı kaldı.


2012 sonrası Suzuki V-Strom 650

Baştan da dediğimiz gibi V-Strom bir enduro sınıfı motorsiklet değil, asla da böyle bir iddiası olmadı. O yüzden de Paris-Dakar gibi zorlu çöl yarışlarında hiç boy gostermedi. Ama boy gösterdiği bambaşka bir alan vardı: Dünya turu. Evet, gerek 650, gerek 1000cc modelleri ile bir çok macera tutkunu insan ve çift bu motor ile Agulhas'tan Sibirya'ya, Anchorage'dan Ushuaia'ya, Londra'dan New York'a kadar yerküre üzerinde yüzbinlerce kilometreyi geride bırakarak seyahatlerini tamamladır.



11 Mayıs 2013 Cumartesi

Yamaha Ténéré

Teknolojinin gelişmesi, dünya ekonomisinin savaşlardan sonra bir nebze olsun rahatlaması, gelişen şartlarla beraber insanoğlunun maceraya yeklen açması sebebiyle, Yamaha 1976 yılında çok amaçlı enduro sınıfı bir motor yapmaya karar verdi ve model kodu olarak XT harflarini seçti. Bu ilk XT 500cc hacminde bir motora sahipti ve bilhassa Avrupa'da oldukça yankı uyandırdı.

Paris-Dakar'ın Paris-Dakar olduğu yıllarda markalar ve ülkeler arasındaki rekaber, en az sürücüler arasındanki rekaber kadar sıcaktı. 1983 yılına gelindiğinde Yamaha Fransa XT500 konsepti üzerine yeni sayılabilecek, ama yine XT kodunu kullanan bir motor konsepti sunmaya başladı ve bu kod adının yanına da bir de Ténéré kelimesini ekledi. Ténéré, Sahara çölünün güneyinde kalan Nijer ve Çad'ı da kapsayan bir alana yayılan çölün Fransızca'daki aslında. Ve bu yıldan sonra uzunca bir zaman Paris-Dakar Yamaha Ténéré'lerin dominesi ile sonuçlandı.

1983'ten bugüne kadar da Ténéré'ler çeşitli modifiyelerle veya tamamen yenilenerek günümüze kadar üretildi.
Günümüzde XT660Z Ténéré ve XT1200Z Super Ténéré adı altında iki ayrı Ténéré macera severlere sunulmaya devam etmektedir.

Ténéré 660


Ténéré 1200

Demir, Beyaz Atlarımız

Ezgin Yamaha XT660Z Tenere aldı Fethiyeli iyi bir motorcudan. Motor oldukça temiz ve full aksuarlı. Aldığında 17500 Km'deydi motor. Bir ara Tenereler üzerine daha geniş yazı yazacağım. Tenere efsane bir motordur. Sele yüksekliği biraz daha alçak olsa benim de tercihlerim arasında olabilirdi.



Bense 2012 model Suzuki DL650-L2 V-Strom'dan yana tercihimi kullandım. Bundan bir önceki motorum da 2007 model, bordo bir V-Strom 650 K7'ydi ve oldukca memnum kalmiştim. Beni ta Fas'a kadar götürüp getirmişti. 2012'de kasası değişti, motorunda bir kaç değişiklik yaptılar ve üretimine devam ettiler. Ben de bir önceki tecrubelerimden dolayı tekrar V-Strom'dan yana tercihimi kullandım. V-Strom hakkında da ayrı bir yazı yazacağim.



Motoru Urla'da yaşayan ve İzmir'de çalışan bankacı bir arkadaştan aldım. Pürüzsüz bir alış-veriş oldu. Motora çok çok iyi bakmış. Zaten aldıktan 11 ay sonra, 2500 Km'de bana sattı. Aldığımda üzerinde aksesuar olarak sadece orijinal Suzuki elçik koruma ve Suzuki karter koruma vardı. Ben ilk önce Givi marka koruma demiri taktırdım. Touratech Zega yan çantalarım olduğu için bugün Touratech Türkiye'den yan çanta taşıma demirleri ismarladım. Bir ay içinde elimde olacak nasipse. Bunun yanında dün de Hepco and Becker orta sehpa aldım. Suzuki orta sehpa için 950 TL para istediler. Bununla birlikte yeni kasa V-Strom, eski kasaya gore 2-3 santim daha yüksek. Sağ olsunlar VStrom Türkiye'nin (www.vstromturkiye.org) yardımsever üyelerinden Kaiser ile irtibata geçtim ve onun İstanbul'da tanıdığı bir döşemeci vasıtasıyla koltugu 2-3 santim traşlatacağım. Haftaya çarşamda yine bir VStrom Türkiye üyesi olan Karabatak koltuğu İstanbul'a götürecek ve koltuk biraz daha alçaltılmiş şekilde bana geri gelecek. 

Motora yaptığım harcamalar:
Touratech yan çanta demirleri: 680 TL
Hepco and Becker orta sehpa: 424 TL
Koltuk alçaltma: 100 TL
Givi koruma demiri: 297 TL

Daha önce elimde mevcut olan aksesuarlar:
Garmin GPSMap 60 CSx
GPS tutucu
12V güç çıkışı

Bunların yanında Givi tur camı da alabilirim. Henuz buna karar vermedim. Bir kaç uzun yol yaptıktan sonra buna karar vereceğim.



10 Mayıs 2013 Cuma

Hayat karalama defterimizin satırları arasına sıkıştıysa, beyaz sayfa açma zamanı gelmiştir.

Yol; evin kapısının upuzun eşiğidir aslında. Ne kadar uzaklara giderse gitsin insan ne evini, ne yurdunu, ne de sevdiklerini bırakabilir. Mesele dışarıya bakabilmek arada, eşiğin en ucuna kadar gidebilmek, bakıp dışarıdaki dünyaya yoldan gelen  geçene selam vermek.

Sevgili Özhan'la yol yapmaya karar verdik, bu maceraya da hayatımızın beyaz sayfası olsun dedik. İki kafadar, iki motorsiklet. Bakalım yol nelere gebe...

Denize olta atmak gibi gelir bana motorsiklet sürmek. Balık oltanın ucundaki yemi yerken sen de o balığı yiyebilecek misin?  İşte bu merak içinde  pür dikkat geçer ya zaman, öyledir yolda gitmek. Belki de hiç balık tutamazsın, koca bir günden yanına kalan güneş yanığı ve rüzgarın üstünde bıraktığı yorgunluk olur. Peki ne kattı bu eziyet, bir yemeklik balık mı soframıza? Olmasa da olur, kendi başınasın ya yollarda, arkanda kocaman gürültüsü ile dünya durur, sen duymazsın, huzur işte budur.

Özhan'la "Beyaz Sayfa" sürecinde buradan paylaşımlarımız olacak, şimdilik sağlıcakla kalın.
Ezgin Tan

9 Mayıs 2013 Perşembe

İlk yazı

Bugün mayısın dokuzu. yakın zamanda gercekleştireceğimiz uzun ve güzel gezi için bu blogu açtım. zaman içinde güncelleyip fotoğraflar ekleyeceğim.